bu kadar dokunmaz sanırdım yokluğun...!
oysa düğümlenince boğazıma bir acı,anladım
yokluğun başını öne eğmekmiş biraz,
yokluğun bir sabah uyandığında sabah buğusuymuş,üşümekmiş yokluğun olur olmaz zamanda
yokluğun biraz yenilmek duygusuymuş,her savaşta
yokluğun daha başlamadan bitmekmiş,her başlangıçta
yokluğun elleri çamur olmuş bir çocuğun korkusuymuş,her an ağlamaklı olmakmış yokluğun
ve her problemde akıntıya karşı kürek çeken
adam olmakmış yokluğun,her zaman yokuş yukarı çıkmakmış,
her mevsim sonbaharmış yokluğun,hep sarı yapraklarmış
ve gözlerimde sensizliği ölesiye taşımakmış yokluğun,nefes almamak gibi bir şeymiş yokluğun,
sanki boğazına düğümlenen bir lokmaymış,
oysa çiçek mi demeli bahar mı demeli adına,
sitem etmemeli mi hiç yaptıklarına,çekip gitmelerine sessiz mi kalmalı
susmalı mı,boyun mu eğmeli
yokluğumun şirini yaz demiştin bir sözünde bana
yokluğun koca bir boşluk hayatımda...!
İnsan'ın içi ağrır mı?
Ağrıyor işte...!
Kahraman Tazeoğlu #anlamlısözler#
Kırgınların, yaralıların, gidecek yeri, atacak adımı kalmamışların, vurulmuş da ortada kalmışların, ölmüş de cenazesi unutulmuşların grubundayım; yolunu şaşırmışların, kendisini karanlık ormanların ortasında bulmuşların. Dilese de oluvermemişlerden, ruhu defalarca yanan, derisi diri diri soyulan, her defasında bir daha yansın diye bir daha yenilenlerindenim. “Hiç yara almam,” sanırken aldığım yaralardan tanınırım belki. Yürümeye mecali kalmamış da iki koluna girip sürüklenen hastalar kafilesine kaydedilmiş olmalı adım.
Nazan Bekiroğlu / Mimoza Sürgünü
İki gözüm bilirsin beni fazla konuşamam. Anlatamam içimdekilerini, susturulmuşum anlaşılmamışım, bu yüzdendir sessizliğim, bir sana dökülür içim, getir dizlerine uzanayım biraz, oracıkta ölesim var...
Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme... Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime, dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme.
hz. MEVLANA
Öyle ölüler vardır ki, Ben onların öldüklerini düşününce, Vakit olur, Yaşadığımdan utanırım...!
Nazım Hikmet Ran
Aslında bize ‘yeni bir yıl’ değil ‘yeni bir insanlık’ gerekiyor...!
Tarifsiz bir sevdada kimliksiz bir sessizliktin
Haykırışlarla çağlarken yüreğim durgun limanımdın
Sen adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun
Hoşgeldin Ey ledün ilminin Sultаnı..
Kâbe’nin cаnı..
Dertlilerin dermаnı..
Hoşgeldin
Ey cihаnın pаdişаhı..
Kur’аnın sırrı..
İrfаn ehlinin şаhı..
Hoşgeldin Ey Enbiyаlаr Sultаnı..
Cemаl bаhçesinin bülbülü..
Kаinаtın nаzlı gülü..
Hoşgeldin
Rebiülevvel аyının 12.gecesi
Efendiler Efendisi
Ey Nebi,
Âlemlere Rаhmet Geldin
Sаnа sаlât ve selаm
Efendimiz
Hoşgeldin...
Şiir : Dursun Ali ERZİNCANLI
“Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlih ve sahbih ve bârik ve sellim” 🕊
Mevsimsiz vedalarım olur benim..
Veda ederim..
Ardımda bıraktıklarım olur bazen,
Bazen de ardım sıra gelenler..
Kör olurum bazen önümü bile görmem,
Deli dolu günlerim olur her şeye bir boşvermişlik..
Sonrasında
Alırım yalnızlığımı da;
Çekilirim şehrin en kuytu sokağına.
Çığlıklar savururum her bitişte,
Her geri gelişte..
Seviyorumlarım olur bazen,
Severim..
Nefretlerim olur bazen,
Nefret ederim..
Ve en çok da susarım.
Bilirim..
Konuşsam harflerim ağır gelecek,
Konuşsam, yaralarımın dikiş tutmazlığıyla savrulacağım en acımasız rüzgarlarda
ve bilirim;
#Sessizlik en güzel cevap olur bazen anlayana#
Susarken acı çekmez mi insan!
Acı da çekerim..
Kelimelerim içimde uçuşurlar,
#ama acımı zerre belli etmem#
Ben her bahar gitmek isterim sessizliğimle en uzaklara,
Gittiğim hiç olmadı..
Bilirim gidersem geri gelmem........
Vedâlar,soğuk olur sıkı giyin...!
Peki ya...!
Yaşama sevincimizi öldürenler...!
Onlar da katil sayılacak mı...!